Diyarbakır Kent Konseyi, 31. Olağan Toplantısı’nı “Kentsel Eşitsizlikler” temasıyla Çand Amed Kültür ve Kongre Merkezi’nde gerçekleştirdi. Toplantıya, Kent Konseyi ve Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanları Serra Bucak ve Doğan Hatun’un yanı sıra ilçe belediye eşbaşkanları, DEM Parti İl Eşbaşkanı Gülşen Özer, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve yurttaşlar katıldı.

Toplantının açılış konuşmasını yapan Kent Konseyi Genel Sekreteri Selvi Tunç, kentlerin yalnızca yapılardan ibaret olmadığını vurgulayarak, “Kentte bir kadının ya da engelli bireyin özgürce var olamaması eşitsizliğin ta kendisidir. Bugün burada bu eşitsizlikleri yalnızca konuşmakla kalmayacak, birlikte dönüştürmenin yollarını da arayacağız,” dedi.

CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ise Diyarbakır’ın tarihi, kültürel ve siyasi kimliğiyle önemli bir kent olduğunu belirterek, “Bizlere düşen görev, bu kimlikleri daha iyi taşımak ve temel sorunları çözmektir. Kent Konseyi, farklı kesimlerin bir araya gelerek ortaklaşmasını sağlayan önemli bir zemindir,” ifadelerini kullandı.

Kent Konseyi ve Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Serra Bucak, kentteki eşitsizlikleri görünür kılmanın önemine dikkat çekerek, “Kadınlar, çocuklar, engelliler... Kentin her alanında dışlanıyorlar. Bu eşitsizlikleri birlikte tartışarak dönüştürmek zorundayız,” dedi.

Kent Konseyi’nin katılımcılığı büyütme iddiası taşıdığını ifade eden Bucak, “Kentimiz kadim bir kent. Demokratik mirası da kültürel mirası kadar anlamlıdır ve bu mirasın mücadelesi her geçen gün büyüyor. Sivil toplumdan aldığımız destekle, barışı da konuşabileceğimiz bir alan oluşturmayı hedefliyoruz,” diye konuştu.

Bucak, önümüzdeki süreçte barışa dair tartışmaların Kent Konseyi bünyesinde daha fazla yer bulacağını belirterek, toplumsal barışı önceleyen çalışmaları sürdürme sözü verdi.

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Doğan Hatun ise Kent Konseyi’nin 9 ay önce yeniden kurulduğunu ve bu süre zarfında 8 ayrı meclisin oluşturulduğunu söyledi. Hatun, kayyım döneminin yalnızca altyapı değil, aynı zamanda zihniyet anlamında da büyük bir tahribata yol açtığını vurguladı.

Kentte yaşanan sorunlara da değinen Hatun, “Engelli birey bir parka tek başına gidemiyorsa, o park işgal altındadır. Kaldırımların işgalinden parklara kadar şehirdeki sorunlar yalnızca yetkililerin değil, hepimizin sorunudur,” ifadelerini kullandı.

Kürt sorununun çözümüne dair atılacak adımlara da değinen Hatun, “Biz de söz söylemeli, elimizi taşın altına koymalıyız. Bu şehirde taş üstüne taş koyan herkes onurludur. Şehrin sahibi halktır ve biz bu halka hizmet etmek zorundayız,” dedi.

Toplantının devamında oluşturulan divanla birlikte ekonomi, kadın, engelli ve sağlık meclislerinin sözcüleri yürüttükleri çalışmaları sundu. Ardından serbest kürsüye çıkan yurttaşlar, kent sorunlarına dair görüş ve önerilerini paylaştı.